Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, evvelki günlerde yaptığı açıklama ile Çanakkale’de corona virüsü olay sayısının bir ay öncesine nazaran yüzde 50 oranında arttığını belirtti. ÇOMÜ Sıhhat, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kolu öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise maske, aralık ve el hijyeni üçlemesinin salgından korunmanın ana ögesi olduğunu belirterek, ana omurgayı maskenin oluşturduğunu söyledi.
Hangi tıp maskeyi seçmenin ve kullanımının ehemmiyetine değinen Prof. Dr. Alper Şener, şu teklifleri sundu:
“Dışarıda kullandığımız bez maskelerin virüsü geçirmeme oranı yüzde 60 iken, cerrahi maskeler çift kat olduğu için virüsten koruma oranı yüzde 80’e ulaşıyor. N95 ve N99 dediğimiz maskelerin ise yüzde 99’a kadar virüsten müdafaa özelliği var.
*Cerrahi maskesinin telini burnumuza yerleştiriyoruz, burun kısmını sıkıyoruz ki nefes alıp verdikçe virüsü dışarıdan içeriye almayalım. Cerrahi maskenin geçirgenliği ıslanmayla birlikte kaybolduğu bilindiği için iki tane cerrahi maske takmalıyız. Bu kere teli çene kısmına getirmeliyiz. Çift kat cerrahi maske virüsün geçirgenliğini yüzde 90 oranında önlüyor.
FOTO: DHA
*Bunun artı bir avantajı da var. Toplu taşıma araçlarında bilhassa virüsün yükünün ağır olduğu devirlere giriyoruz. Virüs yükünün ağır olduğu alanlarda ve toplumsal arayı koruyamadığımız alanlarda, bilhassa toplu taşıma araçlarında bu halde çift maske takmak artı bir avantaj.
*Şu anda piyasada kullanılan her cerrahi maskenin geçirgenliği standart değil ne yazık ki. Avrupa Birliği ölçeğinde olan ‘CE’ evrakına sahip maskeler Türkiye’de yaygınlaşmış değil. Çift maske bilhassa kalabalık alanlarda toplu taşımalarda, maske ile ilgili oluşabilecek dezenformasyon, yırtılma ve ıslanmaya karşı bir tedbir olarak kullanılabilir.
*Çift maske kullanımı konuşma sırasında maskenin burundan ya da çeneden çıkmasını engelliyor. Kulağımıza çapraz olarak taktığımız için de maske sabit hale geliyor.”
“KAPALI ALANDAKİ 3 KİŞİ AÇIK ALANDAKİ 10 ŞAHSA EŞİT”
Çanakkale’deki hadise sayısının yüzde 50 oranında artış göstermesinin sebeplerini de pahalandıran Prof. Dr. Alper Şener, şöyle konuştu:
“Bizim stratejimiz şu olması lazım: Şayet boş vaktinizi değerlendirecekseniz park, bahçe üzere açık alanlarda yürüyüş yaparak kıymetlendirmek gerekir. Toplu taşıma araçlarını olabildiğince az kullanmalıyız. Zira toplu taşıma araçlarında bulaşı engellemek ne yazık ki mümkün değil. Bu nedenle kişisel taşıtları kullanmalıyız. Bunlar bisiklet, motosiklet, scooter olabilir. Ya da toplu taşıma araçları için camların açılması, araç sayısının artırılması üzere ek tedbirler alınabilir. Bilhassa toplu taşıma için Türkiye genelinde ek tedbir gerekecek üzere gözüküyor. Kapalı alandaki 3 kişi açık alandaki 10 bireye eşit. Açık alanda 10 şahısla alınacak hasta yükü kapalı alanda 3 şahısla alınır.”
YAYALARA DA TAKİP UZAKLIĞI ÖNERDİ
FOTO: DHA
Çanakkale özelinde ise kordon uzunluğunun mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle epeyce kalabalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alper Şener, “Kordon uzunluğu kalabalık oluyor. Orada aslında toplumsal ara büsbütün kayboluyor, deniz kıyısı olduğundan. İnançlı takip arası 1 metre. Yürürken de inançlı takip aralığını kaybederseniz, virüsü kapma ihtimaliniz artar. Ağır geçirirseniz de hali hazırda Türkiye için yüzde 4 üzere vefat riski var.” dedi. (DHA)
Sözcü
