Hamilelik devrinde beslenme anne ve bebek sıhhati açısından büyük ehemmiyet taşıyor. Gebelerin ramazan ayında oruç tutmasını pahalandıran Op. Dr. Güvenç Karlıkaya, şu ihtarlarda bulundu:
– Gebeliğin birinci üç ayında bedende değişiklik gösteren hormonların da tesiriyle bulantı, kusma ve iştah bozukluğu görülür. Bu periyot bebeğin organları oluştuğu için kıymetli bir süreçtir. Gebelikte uzun mühlet aç kalmadan sık sık ve azar azar yemek yenmesi önerilir. Gebeliğin birinci üç ayında oruç tutmaya çalışmak beraberinde kimi sorunları doğurabilir. Bununla birlikte hamilelik periyodunda anne adayının kâfi ölçüde sıvı alması ziyadesiyle değerlidir. Anne adayının kâfi sıvı almaması ve susuz kalması erken doğuma neden olabilmektedir.
– Birebir biçimde hamilelerin kan şekeri daha kolay düşme eğilimindedir . Oruç sırasında uzun müddet aç kalındığında bu durum gelişebilir ve bulantı, kusma, mide yanması, kabızlık üzere şikayetlerde artış görülebilir. Bilhassa gebeliğinde riskli bir grup durumlar tespit edilmiş olan anne adaylarının oruç tutmaları daha da sakıncalı olabilir.
DEMİRE DAHA FAZLA MUHTAÇLIK DUYAR
– Gebeliğin üçüncü ayından itibaren hormonlar sisteme girmeye başlar lakin bu devirde hem bebek hem de plasenta artan kan hacmi nedeniyle demire daha fazla gereksinim duyar. Hamilelikte demirin gerekli ölçüde alınmaması kansızlık, yorgunluk ve baş dönmesine sebep olabilir. Ek olarak bu periyotta gebeliğe eşlik eden kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet üzere bir kronik hastalık yahut erken doğum tehdidi bulunması halinde gebelerde oruç tutmanın komplikasyonları artırma riski yüksek olacaktır.
SUSUZLUK DENGEYİ BOZABİLİR
– Hamileliğin son üç ayı bebeğin süratli kilo aldığı ve doğuma hazırlandığı bir devirdir. Bu periyotta anne adayında kan şekeri ve tansiyon seviyesini olağan hudutlar içinde tutmak için nizamlı beslenmek kıymetlidir. Uzun vadeli açlık ve susuzluk bu dengeyi bozabilir; anne adayında hipoglisemi atakları yahut gebeliğe bağlı diyabet, kansızlık, tansiyon düşmesi, hipertansiyon üzere sorunları oluşturabilir; bebekte ise yetersiz kilo alımı, bebeğin suyunda azalma üzere birçok komplikasyonlara yol açma riski taşır.
BALIK TÜKETİMİ İHMAL EDİLMELİ
– Kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine mani olmak için kesinlikle sahura kalkılmalı. Sahurda bilhassa süt eserleri ve yumurta tüketilmeli. İftar ve sahur ortasındaki müddette bol sıvı alımına ihtimam gösterilmeli. En değerli protein kaynağı olan et, haftada 2 gün iftar menüsüne dahil edilmeli. Omega 3 ve 6 bakımından güçlü olan balık tüketimi ihmal edilmemeli. Anne adayında mide yanması üzere sorunlara yol açmaması ismine sosis, salam, sucuk üzere işlenmiş besinlerden uzak durulmalı. İftar sonrası şerbetli tatlılar yerine mevsim meyveleri tercih edilmeli. Bilhassa gebeliğin son aylarında görülen ödemi azaltmak için öğünlerde fazla tuz tüketiminden kaçınılmalı. Bilhassa sıcak havalarda gün içerisinde dinlenmeye vakit ayırılmalı. Rutin tabip denetimleri ihmal edilmemeli. (İHA)
Sözcü
