Teknoloji ve tabiatın buluşması Paris Couture Moda Haftası’nda hayat buldu. Temellerini Iris Van Herpen’in dizaynlarında gördüğümüz teknoloji ve moda, zırhları andıran büyüleyici ve dünya dışı üzere görünen silüetlere imza attı. Influencer’lar yerine biyologlar ve programcılar ile bir ortaya gelen van Herpen, couture atölyesini bir deney “laboratuvarı” olarak isimlendirmeyi tercih ediyor. İlhamını tabiattan alan van Herpen, Parley for the Oceans kurumu ile bir ortaya gelerek, sürdürülebilirliği İlkbahar- Yaz 2021 Couture koleksiyonuna taşıdı.
Haute Couture denince aklınıza işlemeler, narin danteller, tüller ve kabarık etekler geliyor olabilir… Lakin Iris van Herpen için durum biraz daha farklı. Couture dizaynları fütüristik teknikleri sergilemek için bir alan olarak gören van Herpen, “El personelliği ve couture her vakit inovasyon ile alakalı oldu. Bunu bazen unutuyoruz. Fakat dantel yahut eski dikiş makineleri üzere tüm klasik teknikleri düşünürseniz bunlar çok inovatifti” dedi.
Elle Amerika’ya yeni koleksiyonunu anlatan van Herpen, gayesinin tüm koleksiyonlarını %100 geri dönüştürülebilir malzemelerden tasarlamak olduğunu belirtti. İlkbahar Yaz 2021 Couture koleksiyonunun sürdürülebilirliği öne çıkardığını söyleyen van Herpen, dizaynlarında mantar ve plastik atıkların beklenmedik gücünü kullandı. “Gelecekte en kıymetli işbirlikçilerimiz olacak” diyen van Herpen, mantar formlarından elde edilen biyolojik olarak geri dönüştürülebilen kumaşlar tasarlamaya hazırlandığını söyledi.
Paris Couture Moda Haftası’nda dijital olarak gösterim yapan van Herpen, Parley for the Oceans kurumu ile partnerlik yaparak, bu dönem için okyanuslardan toplanan plastik atıklardan göz kamaştıran kumaşlar elde etti. Parley for the Oceans kurucusu ve CEO’su Cyrill Gutsch ile yıllar evvel Paris’te bir yemekte tanışan van Herpen, iki saat boyunca etraf ve tasarımcıların sürdürülebilirlik alanındaki misyonları ile alakalı konuştuklarını söyledi. Daha sonra kurumun New York ofislerini ziyaret eden van Herpen, dizaynları için yeni bir yol izleme kararı aldı. Daha evvel Adidas ve Stella McCartney üzere markalar ile çalışan Parley for the Oceans, birinci sefer couture alanında çalıştı. “Özgür, bağımsız ve hakikaten alanında özgün olduğu için Iris’i her vakit çok sevmişimdir,” diyen Gutsch, “O, bir açıdan saf yaratıcılığın koruyucusu. Bir diğer tarafta ise bu inanılmaz el işçiliğine yansıyor,” diye ekledi.
Bir gardıroptan çok müzelerin stantlarına ilişkin üzere görünen van Herpen kıyafetleri, lüks modayı tekrar düşünmemizi sağlıyor. Modanın emelini tekrar şekillendirmek isteyen can Herpen, “Couture dizaynların, modanın, inovasyonun ve sürdürülebilirliğin ön safhalarında olabileceğine inanıyorum” dedi.
Elle
