İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul’da Covid-19 salgınında yaşanan son durumu ve tahlil tekliflerini açıklamak maksadıyla bir basın toplantısı düzenledi.
“ALTI HAFTA İÇİNDE HADİSE SAYISI ON KAT ARTTI”
Salgının, daha evvel Mart-Nisan 2020 ve Kasım-Aralık 2020’de yaşanan pik kıymetlerini de geçen en yüksek hadise sayısına ulaşmış durumda olduğunu söyleyen İTO Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, “İstanbul’da Şubat ortasında 100 binde 60 olan etkin hadise sayısı; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kademeli olağanlaşma açıklaması yaptığı Mart ayı başında 111’e, Mart ayı ortasında 251’e, bir hafta sonra 401’e, geçtiğimiz hafta ise süratle yükselerek 100 binde 591’e çıktı. Bu sayı Türkiye ortalamasının epeyce üzerinde olup, İstanbul, Samsun’un akabinde olay sayısında ikinci en yüksek vilayet durumundadır. Altı hafta içerisinde hadise sayısı on kat artmıştır. Bir aylık seyir, kademeli olağanlaşma uygulamasının fiyasko ile sonuçlandığını açıkça göstermektedir” biçiminde konuştu.
“PANDEMİNİN BİRİNCİ PİKİ SIRASINDA ALINAN ÖNLEMLER OLAY SAYISINA SÜRATLİ BİR AZALMA SAĞLAMIŞTI”
Türkiye’nin günlük yeni hadise sayısında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sıraya yükseldiğine dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Covid-19 pandemisinin birinci piki sırasında alınan önlemler; ülkeler ve vilayetler ortası seyahatin kısıtlanması, restoranların, AVM’lerin ve ibadethanelerin kapatılması, okulların kapatılması, mesai saatlerinin azaltılması, her türlü toplu aktifliğin yasaklanması, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması üzere önlemlerle hadise sayısında süratli bir azalma sağlanmıştı” dedi.
“KASIM VE ARALIK EN ÇOK VEFATIN YAŞANDIĞI ALAR OLDU”
Küçükosmanoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:
“Haziran başında denetimsiz bir formda başlatılan açılma nedeniyle salgın tüm ülkeye yayılmış, Eylül ayı itibariyle hadise sayısında yine artış başlamış, Ekim ayı sonunda ikinci pik olarak kendini göstermiştir. Kasım ve Aralık ayları ise en fazla vefatın yaşandığı aylar olmuş, hastanelerde ağır bakımlar yetersiz kalmış, hastalar acillerde sedye üzerinde, hastalık kuşkusu olan yurttaşlar test kuyruklarında saatlerce beklemiştir.”
“PANDEMİ ÖNLEMLERİ MUHALEFETİ BASKI ALTINA ALMA ARACI OLARAK KULLANILMIŞTIR”
“Tam kapanma davetlerine karşılık alınan yarım önlemlerle daha uzun müddette olsa da hadise sayısında azalma sağlanabilmiştir” tabirlerini kullanan Küçükosmanoğlu, “Yasaklar sürerken lebaleb salonlarda yapılan parti kongreleri, kalabalık cenaze merasimleri yanında hak arama ve ekonomik, demokratik talepleri lisana getiren hareketlere orantısız güç kullanarak müdahalede bulunma, yasaklama bu devirde de devam etmiş, pandemi önlemleri siyasi iktidarın her türlü muhalefeti baskı altına alma aracı olarak kullanılmıştır” diye konuştu.
“SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN PAYLAŞTIĞI BİLGİLER KUŞKU İLE KARŞILANMKTADIR”
Ramazan ayına endeksli olarak kafe ve restoranların kapatılması, gece ve hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması ile Covid-19 salgınının mevcut durumunu denetim altına almanın mümkün görülmediğini söyleyen Küçükosmanoğlu, “Sağlık Bakanlığı Covid-19 datalarını şeffaf bir biçimde paylaşmaktan ısrarlı bir halde kaçınmakta, bilgi paylaşım biçiminde keyfi olarak sık değişiklikler yapmakta, mevt sayılarının olduğundan düşük gösterilmesi pandeminin başından beri ısrarla sürdürülmektedir. Bu nedenle paylaşmakta olduğu bilgiler kuşku ile karşılanmaktadır” açıklamasında bulundu.
“BAZI YURTTAŞLAR AŞI YAPTIRAMADAN GERİ DÖNMEK ZORUNDA KALMIŞTIR”
Aşı tedariki ve aşılama takvimine ait de değerlendirmede bulunan Küçükosmanoğlu, şöyle konuştu:
“Aşı uygulamasına geç başlanabilmiştir. Uygulama suratı çok yavaştır. Öncelik sırasında sıhhat çalışanları ve 65 yaş üzeri yurttaşlardan oluşan birinci kümenin aşılanması iki ayı geçen bir müddette lakin tamamlanabilmiştir. İkinci öncelik kümesinde yer alan, hizmetin sürdürülebilmesi için öncelikli bölümlerde yer alanların aşılanması tamamlanmadan, hatta bir kısmına hiç başlanmadan bir alt kümeye, 60-65 yaş ortasına aşı yapılmaya başlanması bir karışıklığa yol açmıştır. İkinci bir aşı seçeneği olarak sunulan BioNTech aşısının kâfi ölçüde tedarik edilemediği ve dağıtılamadığı görülmüştür. Aşı randevusu alan birtakım yurttaşlar aşı yapılamadan geri dönmek zorunda kalmıştır.”
ALINMASI GEREKEN 5 ACİL ÖNLEM SIRALANDI
İTO İdare Heyeti Üyesi Rukiye Eker Ömeroğlu ise İstanbul’da durumun daha fazla kötüleşmemesi için süratle hayata geçirilmesini önerdikleri önlemleri şöyle sıraladı:
“Yaygın test, süratli aşılama. Ekonomik-sosyal takviyeli kapanma / kademeli-kontrollü açılma. Sistematik filyasyon / tesirli izolasyon. Acil kamulaştırma / tekrar sosyalizsyon. Şeffaf idare / insan hakları merkezli pandemi uğraşı. “
Sözcü
