Anksiyete olağan ve çoklukla sağlıklı bir histir. Bununla birlikte, bir kişi tertipli olarak olağandışı seviyede telaş hissettiğinde, tıbbi bir bozukluk haline gelebilir. Pekala, anksiyete ne demek? Belirtileri ve tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik…
ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU NE DEMEK?
Anksiyetenin başka ismi telaş bozukluğudur. Daima olarak gelecek hakkında düşünüp bir şeyler için tasa ve tasa duymaya anksiyete denir. Anksiyete bozukluğu olan birey günlük ömründe hiçbir şey yapmak istemez zira başındaki niyetlerden ötürü bir şey yapsa da keyif alamaz. Anksiyete bozukluğu olan birey aile ve iş ortamındaki bireylerle irtibat kurmada zahmet çekebilir. Bu durum toplumsal hayatın sekteye uğramasına neden olur. Bağlantı kuramayan birey bir müddet sonra içine kapanacaktır ve anksiyete bozukluğunun derecesi gitgide artacaktır.
ANKSİYETE BOZUKLUĞU CİNSLERİ
Anksiyete, birkaç farklı bozukluğun kıymetli bir modülüdür.
Bunlar:
Panik bozukluğu: beklenmedik vakitlerde tekrarlayan panik atak geçirme. Panik bozukluğu olan bir kişi bir sonraki panik atak endişesiyle yaşayabilir.
Fobi: Belirli bir obje, durum yahut faaliyetten çok kaygı
Toplumsal tasa bozukluğu: Sosyal durumlarda diğerleri tarafından yargılanma korkusu.
Obsesif kompulsif bozukluk: Belirli, tekrarlanan davranışlar gerçekleştirmenize neden olan tekrarlayan irrasyonel kanılar
Ayrılık tasası bozukluğu: Evden yahut sevdiklerinden uzak olma korkusu.
Hastalık korku bozukluğu: Sağlığınızla ilgili korku (eski ismiyle hipokondri).
Travma sonrası gerilim bozukluğu (TSSB): Travmatik bir olayı takiben korku.
ANKSİYETE NEDEN OLUR?
Anksiyeteye neden olan kimi faktörler şunlardır:
– Genetik faktörler
– Kalp hastalıkları
– Doğal afetlerin yaşanması
– Gerilimli bir durumla karşılaşılması
– Büyük çaplı kazalar
– Uyku bozuklukları
– Yeme bozuklukları
– Sevilen birini kaybetmek
– Sevilme hissini hissetmeme
– Kendini kıymetsiz hissetme
– Çok kollayıcı bir tavra maruz kalma
– Baskı altında olma
– Fizikî şiddete maruz kalma
– Duygusal şiddete maruz kalma
– İmtihan korkusu
– Travma oluşturabilecek bir olay yaşama
ANKSİYETE BELİRTİLERİ
– Özgüvensiz ve kıymetsiz olduğunu düşünmek
– Diğerleri ile konuşmanın güç olduğuna inanmak
– Toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinmek
– Gergin, dertli, düşünceli ve tanımlanamayacak biçimde tuhaf hissetmek
– İnsanların kelamları ile zihnini meşgul etmek
– Etraftan kopmak, kaçmak istemek
– Kas ağrısı çekmek
– Süratli nefes alıp vermek
– Çabuk gerilmek
– Titremeye, sallanmaya başlamak
– Umutsuz hissetmek
– Devamlı ağlama isteği
– Konsantre olamamak
– Çabuk yorulmak
– Uykusuzluk çekmek
– Hatırlamakta zorlanmak
– Hüzünlü durumlara ağırlaşmak
ANKSİYETE TEDAVİSİ
Tedaviler psikoterapi, davranış terapisi ve ilaç kombinasyonundan oluşacaktır. Bunun için birinci yapılması gereken ise öncelikle psikiyatri uzmanına başvurmaktır. Tedavi öncesi kapsamlı bir kıymetlendirme sürecinden geçilmektedir. Anksiyete belirtilerinin fizikî hastalıklar yüzünden oluşup oluşmadığını anlamak için çeşitli testler ve incelemeler yapılmalıdır.
İlaç tedavisi: Çeşitli depresyon ilaçları (anti depresanlar), anksiyete tedavisinde semptomları önlemek için kullanılır.
Ruhsal terapi: Bilişsel davranışçı terapi ve konuşma terapisiyle, olumsuz niyetlerin yerine olumlu fikirleri koymayı öğrenmek mümkündür. Bilişsel davranışçı terapi, bireylerde anksiyeteye sebep olan fikirlerin köküne inmeyi ve sorunun tahlili için farklı davranış alışkanlıkları edindirmeyi sağlamaktadır.
Anksiyete tedavisi için bu prosedürlerden biri ya da ikisi bir ortada da kullanılabilmektedir. Şahsa uygun hangi tedavinin uygulanacağı ise tabip ve kişinin birlikte karar vereceği bir süreçtir. Anksiyete tedavisi herkes için tıpkı değildir.
Sözcü
